10 Kasım 2017 Cuma

Bar günlüğü ve Hırsız Demet Akalın


                                                         
                                            Hiç yaşamadıklarıma, hiç yazamadıklarıma; 

                                                                 
- "Bir sigaraya ağzıma patlatırım." dedim. 
Şaşırdı, hayatı lokantada çürüyecek olan işletmeci. Oradaki kadınlara ya da parlak oğlanlara sulanacak olan.
- "Tamam." dedi. Patlattım. Hepsini yuttum. Su içtim kana kana. Bir petrol ofisinde durdu. Bir adamla konuştu. Tanıdığı imiş. Onu da kabul ettim. Elimle 31 çekip, küfür etmek istedi. Passolini beni görse filmimi çekerdi. Ayfer tunç kıskanırdı. Hissetmemiş gibi yaptım. GİBİ Yaptım. GİBİ. Yaşamış gibi yapmış gibi. Aşırı kahkahalarımla mutluymuş gibi. Yaptım. Çocuk bana değil, "Sağol Remzi Abi." dedi. Ellerimi sildim. Remzi de bana teşekkür etti. Paketi uzatarak. 

- "Seni nereye bırakayım?" dedi. Bara çek. Dedim. 

Barda, ülkelerinden kaçmış İranlılar ile dans ettim. Leş. Dünya kocaman Leş. İranlı biri "hap var, ister misin?" dedi. Kenarda. Kenarda. Dünya kenarda. Bizi kenarda. 

                                                  Küçük iken kumda oynardım o bile mutlu ederdi beni kumda oynamak 

Barda adam yine geldi. Reddettim. "İkinci el olmam. Git kendine daha parlak bul." Dedim. Gitti. Kasıklarım ağrıdı. Dark room!a girdim. Başımı koltuga yaslayıp, sigara yaktım. Bir el hissettim bacaklarımda. Döndüm. "Ateş var mı?" dedi. ateşin yoksa gecenin bu saatinde burada ne işin var demedim. Yaktım. Elini çektim. Başımı geri yasladım. Bir dünya kurdum kendime. 

               Migros'tan çıkmışım, bir şey istiyor musun diyorum sevdiğime, biber dolması yapacağım, sezen aksu çalacak, cuma günü, ertesi gün iş olmadığı için biraz şarap açacağım, kilosundan dert yakınacak sevdiceğim, gülümseyeceğim, göbeğini okşayarak, mutfakta arkamdan sarılacak, dudağıma bir öpücük konduracak, biraz yoğurt, salata az baharatlı, o ara sigara yakacak, işyerinde ayağını kaydırmaya çalışan patronuna küfür savuracak, küfür balon olacak, mutfakta, 

"Ne yapıyorsun kız?" Geçen seferden grup teklifi yapan trans bacım. Gülümsüyorum. "Hiç oturuyorum." Yanıma çörekleniyor. Güzel oldukça. "Bu gece nanaysın aşkım." Dedim. Kahkaha atıyor, Müzikten duyulmuyor. "Anam hepsinin cebinde, eve taksi ile dönüş parası var sadece." Sigara yakıyor. Etrafa bakıyor. "Sen de yok mu gece bir ayı?" Orospu. "Ne buluyorsun göbekte?" 

               Yemeği bitince kahve yapacağım, köpüklü, yemeği begenmeyecek, biber dolması açılmış, takılacak bana, off diye şımaracağım, kahve kokusu yayılacak, ama diyecek, kahveni hiçbir şeye değişmem diyecek, Cuma ya bugün, dışarı çıkalım mı diyecek, ben film önereceğim, sinema belki de, o benim bayık filmlerinden sıkıldığını söyleyecek, 

Orospunun yanına biri geldi. Kalktı. Bana gülümsedi. Öpücük attım. Demet Akalın çaldı. Kulaklarımı tıkamak istedim. Bizden para kazanması ve bize laf atması bu dünyanın bize kumarı. "Kudur" lafı bizim. Bizim. Aldığınız kültürümüzü, cinselliğimizi, özgürlüğümüzü bize satıyorlar. Bunları düşünmek için çok sarhoşum. Görüntüler eşlik ediyor. Lanet kasıklarım. 

                Ben aslında Tsai Min Liang o kadar da kötü değil diyeceğim, offlayacak, dizi açacak dışarı çıkma teklifini kabul etmediğimden küskün, işyerinde kadın arkadaşlarımdan öğrendiğim revani tarifine başlayacağım, içeriden sesler gelecek, arada tarifi uyduramayacağım, 

Biri geldi yine. Rahat yok. Gençti. Sincan'dan ya da taa konyalardan buralara düşme. Belli. Kokusundan anlıyorum. Bazı erkekleri kokusundan tanıyacak kadar orospu olmuşum. Bazı insanları karakterlerinden tanımayacak kadar saf ama kokuyu alacak kadar köpek. Acıdım. "Bira ısmarlayayım mı?" dedi. Beni bir biraya götürecek, istemedim, kadınlara yaptığının aynısını yapsın istemedim, bir kere de öğretilmeyen bir şeyi yapsınlar, bir kere kendini keşfetsinler. "Dans edelim mi?" dedim. Demet Akalın bitsin artık. Bitsin.  BİT DEMET ARTIK BİTİN. Bizi rahat bırakın, bizi bize bırakın. Konyalardan buralara gelmiş bebeleri kandırabilirsin ama beni değil, asla. 

              İş yapmış yorgunluğu ile koltuğga yığılacağım, TV'deki dizi açık kalmış uyukakalmış, uyandırıp odaya götüreceğim, odaya geçerken izleyeceğim, Diren' i ya da Gizem'i ararım, çocuk muhabbeti yapacağız, Diren'in çocuğu hasta olacak, biraz tedirgin, avutacağım onu, Ozan yurtdışında, sevimli fotolar göndermiş telime, onlara bakacağım, gülümseyeceğim, 

Arkamdan sarılıyor. Kemiriyor. "Arkadaşlarına ayıp olmuyor mu?" dedim. "Arkadaşlarımın ammına koyum" . Boynuma. 

Çekildim, "oha ayı bir destur" demedim, bize gidelim mi dedim? Bir kere hayatında ödün vermeden bir şeylere sahip olsun istedim, korkttu cesaretimden, "arabaya?" çünkü göt değil yüzünü sikmek istiyorumun türkçesi, "arabaya?" Am, yüze daha çok benzer çünkü. 

Olur dedim, 

İnerken demet akalın susmuyordu, adam memnundu, arabada sardığı ottan çektim. 

               tatillerde ailemin yanına gideriz, İskenderun çok sıcak, yağlı bedeni yorulacak, abime vantilatörü açtıracağım, denize gideceğiz, ablam gelmeyecek ama umursamayacağım, denizden sonra sevişeceğiz, utanarak , ailene ayıp olmuyor mu diyecek, kendi aramızda kutlama yapacağız sonra, nişanlanmış gibi, Esra geyik çevirecek, ablam gelmeyecek, umursamayacağım.